
Devlet Hastanesinde veya Üniversite Hastanelerinde Şeffaf Plak Tedavisi Mümkün mü?
- 08 Şub 2025
- 521
Diş kaplama çeşitleri arasından seçim yapmak, güzel bir gülüşe kavuşmak isteyenler için önemli bir karardır. Dişlerinizin estetik görünümünü iyileştirmek ve fonksiyonunu artırmak için kullanılan bu uygulamalar, doğru seçildiğinde 10-20 yıl gibi uzun bir süre dayanabilmektedir. Porselen, zirkonyum, kompozit gibi farklı materyallerden üretilen kaplamalar, ihtiyaçlarınıza göre çeşitlilik göstermektedir.
Modern diş hekimliğinde diş kaplama çeşitleri arasında seçim yapmak, ihtiyaçlarınıza en uygun tedavi yöntemini belirlemek için kritik öneme sahiptir. Günümüzde birbirinden farklı malzemelerden üretilen kaplamalar, estetik görünüm ve dayanıklılık açısından çeşitlilik gösterir.
En yaygın kullanılan diş kaplama çeşitleri arasında metal destekli ve zirkonyum destekli kuronlar ön plana çıkar. Metal destekli kaplamalar, altyapıda metal içerirken dış kısmında porselen kullanılarak diş ile uyumlu bir görünüm sağlar. Bu kaplamalar maliyet açısından daha uygundur. Buna karşılık zirkonyum kaplamalar, altyapıda beyaz renkli bir materyal kullanır ve diş etiyle uyumu sayesinde estetik açıdan üstündür. Metal içermemesi nedeniyle dişe çok yakın bir görüntü sunar ve özel fırınlama işlemleriyle sağlamlık kazanır.
Porselen lamine veneer (yaprak porselen) ise daha çok ön dişlerde tercih edilen bir kaplama çeşididir. Dişlerin ön yüzeyine ince bir tabaka halinde uygulanır ve doğal bir görünüm sağlar. Empress (tam seramik) kaplamalar ise tek diş restorasyonlarında kullanılan, estetik sonuçlar veren bir yöntemdir. Kompozit kaplamalar daha uygun maliyetli olmasına rağmen, diğer seçeneklere göre daha kısa ömürlüdür. Tüm bu kaplamalar içinde, ışık geçirgenliği ve diş etine uyumu açısından E-max kaplamalar da son dönemde popülerlik kazanmıştır. Ayrıca, lumineers gibi minimal aşındırma gerektiren veya hiç aşındırma gerektirmeyen seçenekler de mevcuttur. Her kaplama türü kendi içinde avantajlar sunar ve seçim, dişin durumuna, hastanın ihtiyaçlarına ve bütçesine göre yapılmalıdır.
Porselen, zirkonyum ve kompozit kaplamalar, dental estetik alanında en sık tercih edilen diş kaplama çeşitleri arasında yer alır. Her birinin kendine özgü yapısı, avantajları ve kullanım alanları bulunmaktadır.
Doğal diş görünümünü en iyi şekilde taklit edebilen seçeneklerden biridir. Işığı geçirme özelliği sayesinde gerçek dişlere benzer bir parlaklık sağlar. Ayrıca lekelere karşı dirençli yapısıyla uzun süre beyazlığını korur. Porselen kaplamaların ömrü 10-15 yıl arasında değişir ve günümüzde laboratuvar ortamında özel olarak hazırlanmaktadır. Dolaylı porselen kaplamalar, dişlerin kalıbı alınarak bir laboratuvarda üretilmekte ve sonrasında dişlere yapıştırılmaktadır.
Beyaz bir metalden üretilmekte ve özel fırınlarda işlenerek zirkonya seramiğine dönüştürülmektedir. Metal içermemesi sayesinde diş etiyle mükemmel uyum sağlar ve alerjik reaksiyon riski minimumdur. Sağlamlık açısından porselenden daha üstün olan zirkonyum, özellikle çiğneme kuvvetlerine karşı direnç gösterir. Bu nedenle arka dişlerde tercih edilirken, ışık geçirgenliği sayesinde de ön dişlerde estetik sonuçlar verir.
Diş renginde reçineden yapılan ve genellikle tek seansta uygulanabilen diş kaplama türüdür. En ekonomik seçenek olmasına karşın 5-7 yıl gibi diğerlerine kıyasla daha kısa bir ömre sahiptir. Bununla birlikte kompozit kaplamalar, zamanla sararma yapabilmektedir. Ancak kırılma durumunda tamir edilebilme avantajı sunar ve diş yapısına minimum müdahale gerektirir.
Tercih yaparken dikkat edilmesi gereken noktalar arasında;
Dolayısıyla seçim yaparken estetik beklentileriniz, bütçeniz ve dişlerinizin durumu göz önünde bulundurulmalıdır.
Alternatif diş kaplama çeşitleri arasında Lumineers, Empress ve çıkarılabilir kaplamalar, kendilerine özgü özellikleriyle farklı hasta ihtiyaçlarına cevap verir. Bu özel kaplamalar, diğer türlere göre belirgin avantajlar sunar.
Yaklaşık 0.3 mm kalınlığında ultra ince porselen kaplamalardır. Geleneksel kaplamaların aksine, minimal diş aşındırması gerektirmekte veya hiç aşındırma yapılmadan uygulanabilmektedir. Bu özelliği sayesinde doğal diş yapısı büyük ölçüde korunmaktadır. Işık geçirgenliği yüksek olduğundan doğal bir görünüm sağlar ve lekelenmeye karşı dirençlidir. Ayrıca doğru bakımla 10-20 yıl dayanabilmektedir. Bununla birlikte, Lumineers yalnızca orta büyüklükteki hasarları kapatabilmekte ve daha kapsamlı problemlerde yetersiz kalabilmektedir.
Altyapısında metal yerine cam destekli güçlendirilmiş porselen kullanılan tam seramik kaplamalardır. Doğal dişlerin ışık yansıtma özelliğini taklit ederek mükemmel estetik sonuçlar sunar. Özellikle ön dişler ve çiğneme kuvvetinin yoğun olmadığı bölgeler için idealdir. Metal içermemesi sayesinde diş eti çizgisinde gri renk oluşmaz ve alerjik reaksiyon riski minimumdur. Empress kaplamalar, renk bozuklukları, şekil düzensizlikleri ve aşınmış dişlerin tedavisinde etkilidir.
Gün içinde takılıp çıkarılabilen pratik çözümlerdir. Üç temel türü vardır: Parsiyel protezler bazı dişleri eksik olanlar için, tam protezler tüm dişlerin kaybedildiği durumlar için, hassas tutuculu protezler ise daha stabil bir kullanım isteyenler için uygundur. Çıkarılabilir kaplamalar kolay temizlenebilmekte, daha az invazivdir. Ayrıca, sabit protezlere göre daha ekonomiktir. Ancak düzenli temizlik ve periyodik kontroller gerektirir.
Her kaplama türünün kendine özgü endikasyonları ve sınırlamaları olduğundan, seçim yaparken diş hekiminizle kapsamlı bir değerlendirme yapmanız en doğru kararı vermenizi sağlayacaktır.
"Diş kaplama çeşitleri arasında en iyisi hangisi?" sorusuna tek bir yanıt vermek mümkün değildir. Çünkü her bireyin diş yapısı, beklentileri ve ihtiyaçları birbirinden farklıdır. Doğru kaplama seçimi, dişlerinizin mevcut durumuna, estetik beklentilerinize ve bütçenize göre değişiklik gösterir.
Dişlerin işlevlerini kaybettiği durumlarda porselen ve zirkonyum kaplamalar tercih edilmektedir. Bu kaplamalar dayanıklılığı ve uzun ömürlü olmasıyla öne çıkar. Özellikle iki veya daha fazla diş kaplaması yapılacaksa, hekimler genellikle zirkonyum veya metal altyapılı kaplamaları önerir. Bununla birlikte, tek diş için yapılacak estetik müdahalelerde empress kaplamalar ideal çözüm sunmaktadır. Ancak bu kaplamalar sert darbelere karşı daha hassastır.
Küçük kusurların giderilmesi ve kırık gibi hasarların onarılması için laminate veneer uygulamaları en doğru seçim olabilmektedir. Ekonomik bir çözüm arayanlar için ise kompozit kaplamalar uygun bir alternatiftir. Ayrıca alerjik reaksiyonlar da göz önünde bulundurulmalıdır. Bazı kişiler kullanılan malzemelere karşı alerji gösterebilmektedir. Dolayısıyla tedavi öncesinde hekiminizi bilgilendirmeniz önemlidir. Metal içermeyen zirkonyum ve seramik kaplamalar, alerjik reaksiyon riskini minimize eder.
Doğru diş kaplama seçimi için diş hekiminiz tarafından detaylı bir muayene yapılması ve durumunuzun değerlendirilmesi şarttır. Yüz tipiniz, çene yapınız ve cinsiyetiniz de kaplama seçiminde etkili faktörlerdir. Bu nedenle kaplama seçiminizi yaparken, hekiminizin yönlendirmesi ve kişisel ihtiyaçlarınız doğrultusunda karar vermeniz, hem estetik hem de işlevsel açıdan tatmin edici sonuçlar almanızı sağlayacaktır.
Diş kaplamalarının ömrü malzemeye göre değişir. Porselen kaplamalar genellikle 10-15 yıl, zirkonyum kaplamalar 15-20 yıl, kompozit kaplamalar ise 5-7 yıl dayanabilmektedir. Düzenli bakım ve kontroller kaplamaların ömrünü uzatır.
Porselen ve empress kaplamalar, ışık geçirgenliği ve renk uyumu sayesinde en doğal görünümü sağlar. Özellikle empress kaplamalar, doğal dişlerin ışık yansıtma özelliğini taklit ederek mükemmel estetik sonuçlar sunar.
Metal içeren kaplamalarda nadiren alerji riski olabilmektedir. Zirkonyum ve tam seramik kaplamalar gibi metal içermeyen seçenekler, alerjik reaksiyon riskini minimize eder. Tedavi öncesi hekiminizi olası alerjileriniz hakkında bilgilendirmeniz önemlidir.
Kompozit kaplamalar genellikle en ekonomik seçenektir. Tek seansta uygulanabilir ve diğer kaplama türlerine göre daha uygun maliyetlidir. Ancak ömürlerinin daha kısa olduğunu unutmamak gerekir.
Evet, Lumineers ultra ince porselen kaplamalardır ve minimal diş aşındırması gerektirir veya hiç aşındırma yapılmadan uygulanabilir. Bu sayede doğal diş yapısı büyük ölçüde korunur ve 10-20 yıl dayanabilir.