
Devlet Hastanesinde veya Üniversite Hastanelerinde Şeffaf Plak Tedavisi Mümkün mü?
- 08 Şub 2025
- 492
Şeffaf Plak Tedavisi günümüzde oldukça popüler bir ortodontik yöntem haline gelmiştir. Ancak herkes için uygun bir tedavi seçeneği değildir. Biz diş hekimleri olarak, hastaların bu tedaviden maksimum fayda sağlamaları için kimlerin uygun aday olmadığını bilmelerini önemli buluyoruz. Özellikle, şeffaf plak tedavisi fiyat konusunda araştırma yapmadan önce, bu tedaviden faydalanıp faydalanamayacağınızı anlamanız gerekmektedir.
Çocuklar ve ergenlerde Şeffaf Plak Tedavisi her zaman ideal bir seçenek olmayabilmektedir. Gelişme çağındaki bireylerde çene ve diş yapısı henüz tamamlanmamış olduğundan, tedavinin etkinliği sınırlı kalabilmektedir. Özellikle diş gelişiminin devam ettiği küçük yaştaki çocuklarda bu tedavi genellikle önerilmez.
Bu tedavide oldukça önemlidir. Ortodontistler genellikle kalıcı kesici dişler ile ilk daimi büyük azı dişleri çıktığında çocukları değerlendirmeye alırlar. Bazı kaynaklar tedaviye 5-6 yaşından itibaren başlanabileceğini belirtse de, çoğu uzman diş yapısının daha olgun olduğu dönemleri beklemektedir. Dolayısıyla süt dişleri henüz dökülmemiş veya ağızda eksik diş sayısı fazla olan çocuklarda bu tedavi uygulanmaz.
Şeffaf plak tedavisinde başarılı sonuçlar için plakların günde 20-22 saat boyunca takılması şarttır. Bununla birlikte, çocuklar plakları düzenli kullanma konusunda yeterince disiplinli olmayabilmektedirler. Bu nedenle, tedavinin başarılı olması için çocuğun sorumlu ve kurallara uyabilecek olması önemlidir.
Çocuklarda da şeffaf plak tedavisi tek başına yeterli olmayabilmektedir. Ciddi çene yapısı problemleri veya büyük diş hareketleri gerektiren durumlarda geleneksel ortodontik tedaviler daha etkili sonuçlar verebilmektedir. Ayrıca, çocuklarda aktif diş eti hastalıkları varsa öncelikle bu sorunların çözülmesi gerekmektedir.
Sonuç olarak, çocuk ve ergenlerde şeffaf plak tedavisinin uygunluğu her vaka için ayrı değerlendirilmelidir. Her ne kadar 5 yaşından itibaren bazı önleyici tedaviler uygulanabilse de, çene gelişimi devam eden çocuklarda tedavinin etkinliği sınırlı kalabilmektedir. Bu sebeple, tedavi kararı vermeden önce mutlaka bir ortodonti uzmanının detaylı muayenesinden geçmek önemlidir.
Yaş ilerledikçe Şeffaf Plak Tedavisi için dikkat edilmesi gereken bazı özel durumlar ortaya çıkmaktadır. Her ne kadar teknik olarak üst yaş sınırı olmasa da, yetişkin ve yaşlı hastalarda tedavinin başarısını etkileyebilecek faktörler bulunur.
İleri yaştaki bireylerde diş ve kemik yapısının zayıflaması tedavinin daha uzun sürmesine ve etkinliğinin azalmasına neden olabilmektedir. Özellikle yaşlı hastalarda diş destek dokularının ve kemik seviyelerinin iyi durumda olması tedavinin ön şartıdır.
Dişlerde ciddi deformasyonlar veya çürükler varsa, ayrıca ağızda eksik diş sayısı fazlaysa şeffaf plak tedavisi uygun bir seçenek olmayabilmektedir. Bunun yanında, yetişkinlerde sıkça görülen diş eti problemleri tedavi öncesinde mutlaka çözülmelidir. Çünkü sağlıklı diş eti dokuları, şeffaf plak tedavisinin başarısı için kritik öneme sahiptir.
Kronik hastalıklar genellikle ortodontik tedaviye engel değildir, ancak bazı özel durumlar dikkat gerektirmektedir:
Ayrıca, yetişkinlerde dişlerin hareket etmesi gençlere göre daha zor olduğundan, tedavi süresi uzayabilmekte ve daha fazla müdahale gerekebilmektedir. Bu nedenle, ileri yaş gruplarında şeffaf plak tedavisine başlamadan önce ortodonti uzmanı tarafından kapsamlı bir değerlendirme yapılması şarttır.
Ağız hijyeni, Şeffaf Plak Tedavisinin başarısını doğrudan etkileyen en kritik faktörlerden biridir. Tedaviye başlamadan önce, ağızdaki mevcut sorunların giderilmesi şarttır. Diş çürükleri ve diş taşları temizlenmeden, ağız hijyeni sağlanmadan ortodontik tedaviye başlanmaması gerekmektedir.
Plakların günde en az 20-22 saat takılması tedavinin etkili olabilmesi için zorunludur. Ancak bu durum, kötü ağız hijyenine sahip kişilerde ciddi sorunlara yol açabilmektedir. Yetersiz temizlenen plaklar üzerinde bakteri birikimi, kötü koku ve matlaşma meydana gelmektedir. Ayrıca yemek artıklarının plak yüzeyine yapışması hem diş sağlığını hem de tedavi sürecini olumsuz etkilemektedir.
Plaklar sadece yemek yeme ve diş fırçalama sırasında çıkarılmalıdır. Her çıkarıldığında dişlerin fırçalanması ve plakların temizlenmesi çok önemlidir. Temizlikte dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır:
Şeffaf plakların çıkarılabilir olması, dişlerin fırçalanmasını ve diş ipi kullanımını kolaylaştırmaktadır. Bu özellik, ağız hijyenini koruma açısından geleneksel tel tedavisine göre avantaj sağlamaktadır. Fakat aynı zamanda kullanıcının sorumluluğunu da artırmaktadır. Dolayısıyla düzenli temizlik alışkanlığı olmayan kişiler için uygun bir tedavi seçeneği değildir.
Ortodontik tedavi için birçok alternatif bulunmaktadır ve Şeffaf Plak Tedavisi her hasta için uygun olmadığında, diğer seçenekleri değerlendirmek önemlidir. Özellikle ileri seviye ortodontik bozukluklarda, plaklar yetersiz kalabilir ve farklı tedavi yöntemleri gerekebilmektedir.
En yaygın alternatiftir. Bu yöntemde, metal veya seramik braketler dişlerin ön yüzeylerine yapıştırılmakta ve tellerle birbirine bağlanmaktadır. Metal teller, ciddi çene sorunları, karmaşık diş hareketleri ve ileri düzey diş çapraşıklıklarında daha etkilidir. Bununla birlikte, estetik açıdan daha az tercih edilebilmektedir.
Şeffaf plaklar için en popüler alternatiflerden biridir. Porselen diş telleri, metal braketlere kıyasla daha az belirgin olduklarından, tedavi boyunca daha estetik bir görüntü sağlarlar. Ancak kullanılan teller yine de metal olduğundan, tamamen görünmez değildir.
Dişlerin arka tarafına yerleştirildiği için dışarıdan görünmeyen bir tedavi seçeneğidir. Fakat temizliği daha zor olabilmekte ve ayarlamalar için daha fazla zaman gerektirebilmektedir. Kendinden bağlantılı diş telleri ise sürtünmeyi azaltarak daha hızlı tedavi süresi sağlayabilmektedir.
Alternatif tedavi seçeneklerinin uygunluğunu belirlemek için ortodontistinizle görüşmeniz önemlidir. Tedavi seçimi, diş çapraşıklığının derecesi, çene yapısı, tedavi süresi, maliyet ve estetik beklentiler gibi faktörlere bağlıdır. Dolayısıyla, her bireyin diş yapısı ve tedavi ihtiyaçları farklı olduğundan, kişiye özel bir tedavi planı oluşturulması gerekmektedir.