Bağdat Cad, Küçükyalı Mah 92/C, Maltepe / İstanbul
Seramik kaplama, estetik diş hekimliğinde en çok tercih edilen ve doğal diş görünümüne en yakın sonuçları sunan bir yöntemdir. Kırıklar, renk değişimleri ve diş aralarındaki boşlukların kalıcı çözümünde sıkça kullanılmaktadır. Porselen kaplama ise lekelenmeye karşı dayanıklı olup 10-20 yıl arasında uzun ömürlü bir alternatiftir. Bu iki kaplama arasındaki farkları ve maliyetleri bilmek, doğru tedavi seçimini yapmak açısından önemlidir.
Bu yazımızda, seramik ve porselen kaplamaların ne olduğunu, hangi durumlarda tercih edilmesi gerektiğini, avantaj ve dezavantajlarını karşılaştıracak ve uygulama süreçleri hakkında bilgi vereceğiz. Böylece, gülüşünüzü güzelleştirecek en doğru kaplama türünü seçmenize yardımcı olacağız.
Seramik kaplama, tamamen seramik materyalden (metal içermeyen) üretilen estetik restorasyonlardır. Doğal diş yapısına oldukça benzer ışık geçirgenliği ve renk özellikleri sayesinde özellikle ön dişlerde tercih edilmektedir. Metal destekli olmaması, diş eti kenarında zamanla oluşabilecek gri yansımaları önlemektedir. Biyouyumludur ve diş etiyle uyumu yüksektir. CAD/CAM teknolojisi ile hassas şekilde hazırlanabilmektedir. Estetik beklentisi yüksek olan hastalar için ideal bir çözümdür.
Porselen kaplama, altyapısında metal bulunan, üzerine porselen uygulanarak hazırlanan restorasyonlardır. Dayanıklılığı sayesinde arka dişlerde veya çiğneme kuvvetinin fazla olduğu bölgelerde sıkça tercih edilmektedir. Ancak metal alt yapı nedeniyle ışık geçirgenliği düşüktür. Bu da doğal diş görünümünü bir miktar azaltabilmektedir. Estetik açıdan tam seramik kaplamalara göre biraz daha sınırlı olsa da, uzun ömürlü ve güçlü bir tedavi seçeneğidir. Diş eti uyumu da seramiğe göre daha düşük olabilmektedir.
Kaplama seçimi yapılırken hem estetik beklentiler hem de dişin fonksiyonel gereksinimleri dikkate alınmalıdır. İşte kullanım alanlarına göre tercih sebepleri:
Ön dişlerde estetik ön plandaysa tam seramik, arka dişlerde dayanıklılık öncelikliyse metal destekli porselen kaplama tercih edilmelidir. Nihai karar, diş hekiminin ağız içi muayenesi ve hastanın beklentileri doğrultusunda verilmelidir.
Diş kaplama seçiminde estetik, dayanıklılık, biyouyumluluk ve maliyet gibi faktörler göz önünde bulundurulmalıdır. Aşağıdaki tabloda seramik (tam seramik) ve metal destekli porselen kaplamaların avantajları ve dezavantajları karşılaştırmalı olarak sunulmuştur:
| Özellik | Seramik (Tam Seramik) Kaplama | Porselen (Metal Destekli) Kaplama |
|---|---|---|
| Estetik görünüm | Mükemmel, doğal diş görünümüne çok yakındır | Daha az doğaldır, özellikle ışık altında fark edilebilir |
| Işık geçirgenliği | Yüksek – doğal diş gibi | Düşük – mat görünüm olabilir |
| Diş eti uyumu | Yüksek biyouyumluluk, diş etiyle mükemmel uyum | Metal nedeniyle zamanla diş eti kenarında koyuluk oluşabilir |
| Dayanıklılık | Orta – ön bölgelerde yeterli | Yüksek – arka bölgelerde çiğnemeye daha dayanıklıdır |
| Köprü uygulamalarında kullanımı | Genellikle kısa köprülerde tercih edilir | Uzun köprülerde ve yüksek kuvvet gereken yerlerde uygundur |
| Metal alerjisi riski | Yok – metal içermez | Var – metal alerjisi olanlar için uygun değildir |
| Maliyet | Genellikle daha pahalı | Daha ekonomiktir |
| Uygulama alanı | Ön dişler, estetik bölgeler | Arka dişler, yüksek kuvvet gerektiren bölgeler |
Sonuç olarak, seramik kaplamalar estetik açıdan en iyi sonucu sunarken, porselen kaplamalar daha fazla dayanıklılık gerektiren durumlarda öne çıkar. Hangi kaplamanın tercih edileceği, hastanın ağız yapısı, estetik beklentisi ve bütçesine göre diş hekimi tarafından değerlendirilerek belirlenmelidir.
Seramik ve porselen kaplamalar, estetik diş hekimliğinde sık kullanılan restorasyon yöntemlerindendir ve her ikisinin de uygulama süreçleri benzer aşamalardan oluşur. Ancak yapısal farklılıkları nedeniyle bazı küçük farklar içerebilirler.
Seramik kaplama uygulaması, dişin doğal yapısını koruyarak minimal aşındırma ile başlamaktadır. Diş yüzeyi hazırlandıktan sonra, dijital tarayıcı veya klasik ölçü alma yöntemleriyle detaylı ölçüler alınmakta ve bu veriler laboratuvara iletilmektedir. Laboratuvarda tamamen seramik materyal kullanılarak kişiye özel kaplama hazırlanmaktadır. Son olarak, hazırlanan kaplama hastanın ağzında prova edilip onaylandıktan sonra, özel yapıştırıcılarla dişe kalıcı olarak sabitlenmektedir.
Porselen kaplamalarda ise dişin üzeri metal altyapı için uygun şekilde şekillendirilmekte ve ölçü alma işlemi gerçekleştirilmektedir. Alınan ölçüler laboratuvara gönderilerek, metal altyapı hazırlanır ve üzerine porselen tabakalar uygulanarak kaplama oluşturulmaktadır. Hazırlanan kaplama hastaya prova edilmekte ve uyumu onaylandıktan sonra dişe özel yapıştırıcılarla sabitlenmektedir. Metal destek, kaplamanın dayanıklılığını artırmaktadır ancak uygulama aşamaları seramiğe benzerdir.
Sonuç olarak, her iki kaplama türünde de dişin hazırlanması, ölçü alınması, laboratuvar üretimi ve sabitleme adımları takip edilmektedir. Ancak malzeme yapısı nedeniyle estetik ve dayanıklılık açısından farklı avantajlar sunmaktadır.
Seramik kaplamalar estetik ve diş eti uyumu açısından öne çıkarken, porselen kaplamalar dayanıklılığıyla arka dişlerde tercih edilmektedir. Seramikler doğal görünüm sunar, porselenler ise daha ekonomiktir. Seçim, estetik beklenti ve dişin konumuna göre yapılmaktadır.
Kaplama seçimi yapılırken hem estetik beklentiler hem de dişin fonksiyonel gereksinimleri dikkate alınmalıdır.Estetik ön plandaysa seramik, arka dişlerde dayanıklılık öncelikliyse metal destekli porselen kaplama tercih edilmelidir. Ancak son kararı, diş hekiminin ağız içi muayenesi ve hastanın beklentileri doğrultusunda verilmelidir.
Porselen kaplamalar, metal altyapısı sayesinde yüksek dayanıklılık sunar ve özellikle arka dişlerde uzun ömürlü kullanım sağlar. Köprü gibi çoklu diş restorasyonlarında güçlü bir destek oluşturur. Ayrıca, seramiğe göre daha ekonomik bir seçenektir.
Seramik kaplama uygulaması, dişin minimal şekilde aşındırılmasıyla başlamakta ve ardından dijital tarama veya ölçü alınarak laboratuvara iletilmektedir. Kişiye özel hazırlanan seramik kaplama, prova sonrası özel yapıştırıcılarla dişe kalıcı olarak sabitlenmektedir. Estetik, uyum ve dayanıklılık açısından hassas bir planlama ve uygulama süreci gerektirir.
Seramik ve porselen kaplamaların bakımı, doğal dişlerle aynı şekilde düzenli fırçalama, diş ipi kullanımı ve ağız hijyenine dikkat edilerek yapılmalıdır. Sert gıdaları ısırmaktan kaçınmak ve düzenli diş hekimi kontrollerine gitmek kaplamaların ömrünü uzatır. Ayrıca, gece plağı kullanımı diş sıkma alışkanlığı olan bireyler için önerilmektedir.
