Web sitemizde yer alan yazılar kesinlikle, tanı ve tedavi içermemektedir. Kesin tanı ve tedavi için mutlaka bir uzmanla görüşmelisiniz.
Diş Sağlığında Florürün Yeri

Diş sağlığında florürün yeri son derece önemlidir. Çünkü flor, insan vücudu için hayati önem taşıyan yedi elementten biridir. Günlük hayatımızda sıkça karşılaştığımız diş çürükleri, her ülkenin başta gelen halk sağlığı problemlerinden biri olarak karşımıza çıkar. Düzenli olarak florürlü diş macunlarının kullanılmasıyla diş çürümelerinde %20-40 oranında azalma kaydedilmiştir. Bu etkileyici sonuçlar, florürün diş sağlığımız için ne kadar değerli olduğunu açıkça göstermektedir.

Florürün Diş Sağlığına Etkisi

Florür, çürüklere karşı koruyucu ve durdurucu etkisiyle diş hekimliğinde "altın standart" olarak kabul edilmektedir. Bilimsel araştırmalar, florürün ağızda düşük dozda sürekli bulunmasının diş çürüklerinin önlenmesinde oldukça etkili olduğunu kanıtlamıştır. Bu nedenle diş sağlığında florürün yeri tartışılmaz bir öneme sahiptir.

Florür, temel olarak iki mekanizma üzerinden çürüklerle mücadele eder. Birincisi, remineralizasyon sürecini artırarak zayıflamış mineye mineralleri geri kazandırır. İkincisi, diş minesini ağızdaki bakterilerin ürettiği asitlere karşı daha dirençli hale getirir. Böylece diş yüzeyinde asit ataklarına karşı koruyucu bir kalkan oluşturur. Ayrıca, düzenli ve doğru kullanılan florür, diş çürüklerini %20-40 oranında azaltabilmektedir.

Florür, diş minesine nüfuz ederek mine kristallerinin yapısını güçlendirir ve asitlere karşı daha dirençli hale gelmesini sağlar. Özellikle bakterilerin asit üretimini azaltarak çürük oluşumunu engeller ve mineyi korur. Bununla birlikte, florür diş hassasiyetini azaltıcı etkisiyle de bilinmektedir. Diş minesinin incelmesiyle ortaya çıkan hassasiyet, florür sayesinde oluşan koruyucu tabaka ile azalır.

Florürün sürme sonrası etkileri, sürme öncesi etkilerinden daha fazladır. Bu sebeple, günümüzde yerel florür uygulamaları (florürlü diş macunu, florürlü vernik, jel, gargara) üzerinde yoğunlaşılmıştır. Bilimsel çalışmalar, özellikle çocuklarda gözetim altında diş fırçalamanın önemli olduğunu ve uygun konsantrasyon ile miktarda florürlü diş macunu kullanılarak günde 2 kez diş fırçalamanın diş çürüklerini önlemede etkili olduğunu göstermiştir.

Yüksek çürük riski taşıyan küçük yaştaki çocuklarda, florürlü diş macunu kullanımına ek olarak florür vernik uygulamaları tercih edilmektedir. Bu uygulamalar, erken çocukluk çağından itibaren yaş ve çürük risk düzeylerine göre doğru ve periyodik olarak uygulandığında, güvenli ve etkili bir şekilde diş çürüğünü önleyebildiği bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır.

Florür Kaynakları ve Kullanım Yolları

Florür, yeryüzünde doğal olarak bulunan bir mineraldir ve diş sağlığında florürün yeri çok değerlidir. Bu mineral çeşitli kaynaklardan temin edilebilmekte ve farklı yollarla uygulanabilmektedir. Florür veriliş yolu ve dozu, etkisini belirleyen önemli faktörlerdir.

Su Tüketimi

İnsan vücudu için en önemli florür kaynağı sudur. Yüzeysel sular genellikle litre başına 1 mg'dan az florür içermektedir. Yeraltı sularının florür oranı, geçtiği arazinin jeolojik yapısına göre değişmektedir. Bazı ülkelerde içme sularına florür eklenmektedir. Amerika Birleşik Devletleri'nde 1945'ten bu yana içme sularına florür eklenmeye başlanmıştır. 1995 yılı itibarıyla Amerikan halkının %62'si florür eklenmiş içme suyunu tüketiyordu. Türkiye'de ise henüz yaygın olarak uygulanmamaktadır.

Yiyecekler

Hayvansal gıdalar arasında yumurta önemli bir florür kaynağıdır. Bunun yanında deniz ürünleri, özellikle ton balığı, somon ve sardalya gibi balıklar da florür içermektedir. Bitkisel kaynaklarda ise çay bitkisi en yüksek florür içeriğine sahiptir. Sebzeler arasında ıspanak, meyveler arasında elma, bakliyatlar arasında ise yulaf öne çıkan florür kaynaklarıdır.

Diş Macunları

Florürün diş sağlığı için en yaygın kullanım şeklidir. Uluslararası Standardizasyon Organizasyonu, diş macunları için maksimum florür iyonu konsantrasyonunu 1500 ppm olarak belirlemiştir. Yaşa göre uygun florür konsantrasyonu değişmektedir.

  • 6 ay-2 yaş arası çocuklarda 500 ppm
  • 2-6 yaş arası çocuklarda 1000 ppm
  • 6 yaş üstü çocuklar ve yetişkinlerde 1450 ppm

Diş Sağlığında Florürün Yeri

Gargaralar

Florürlü ağız gargaraları da çürük riski yüksek olan kişilerde etkili bir koruma sağlar. Haftalık kullanıma uygun %0.2'lik gargaraların yanı sıra %0.05'lik florür içeren gargaralar günlük olarak kullanılabilmektedir. Bu ürünler, 6 yaş altı çocuklarda yutma riski nedeniyle önerilmemektedir. Ortodontik tedavi gören, ağız kuruluğu yaşayan veya radyasyon tedavisi alan hastalarda özellikle faydalıdır.

Florür temel olarak iki yolla uygulanır: sistemik ve topikal.

  • Sistemik uygulamada florür yutularak dolaşıma katılmakta ve gelişmekte olan dişlerin yapısına girmektedir. Bu yöntemler arasında içme sularının florürlenmesi, florür tabletleri, florürlü süt ve tuzlar bulunmaktadır.
  • Topikal uygulamada ise florür doğrudan diş yüzeyine temas eder. Bu amaçla florürlü diş macunları, ağız gargaraları, vernikler ve jeller kullanılmaktadır.

Florürün Olası Yan Etkileri

Florürün sağlığımıza birçok faydası olmasına rağmen, aşırı miktarda alındığında çeşitli yan etkilere neden olabilmektedir. Diş sağlığında florürün yeri önemli olsa da, dozunun doğru ayarlanması son derece kritiktir.

Dental Florozis

Dişlerde estetik sorunlara yol açmasının yanı sıra, florür toksisitesinin ilk görünür işareti olarak kabul edilmektedir. CDC verilerine göre, 6-23 yaş arası Amerikalıların %49'u ve 12-41 yaş arası çocukların %15'i bir dereceye kadar floroz belirtileri göstermektedir. Dahası, aşırı florozdan etkilenen dişler çürümeye ve hassasiyete daha yatkın hale gelebilmektedir. Ağır vakalarda, diş minesinde çukurlaşma ve kırılgan bir yapı oluşabilmektedir.

Aşırı Florür Maruziyeti

Bu durum sadece dişleri değil, vücudun diğer sistemlerini de etkileyebilmektedir. Yüksek dozda florür alımı kemiklerde iskelet florozisine yol açabilmektedir. Ayrıca, bazı araştırmalar yüksek florür maruziyetinin çocuklarda zihinsel gelişimi olumsuz etkileyebileceğini ve IQ düzeylerinde düşüşe neden olabileceğini göstermektedir. Florür aynı zamanda tiroid bezinde birikebilmekte ve tiroid hormonunun üretimini olumsuz yönde etkileyebilmektedir.

Akut Florür Zehirlenmesi

Akut florür zehirlenmesi vakaları nadirdir ancak ciddi sonuçlara yol açabilmektedir. Yüksek dozda florür alımı mide bulantısı, kusma, ishal ve karın ağrısı gibi belirtilere neden olabilmektedir. Florür için minimum toksik doz vücut ağırlığının her kilogramı için 5 mg olarak belirlenmiştir. Örneğin, 20 kg ağırlığındaki bir çocuk için toksik doz yaklaşık 100 mg florürdür.

Çocuklar özellikle florür yan etkilerine karşı daha duyarlıdır. Bu nedenle florür içeren diş macunlarını yutmamalarını sağlamak ve miktarını kontrol etmek önemlidir. Unutulmamalıdır ki yaş, cinsiyet, genetik faktörler, beslenme durumu ve kilo gibi bireysel özellikler, kişinin florüre karşı reaksiyonunu etkileyebilir. Diş sağlığı için kullanılan florür ürünlerinin doktor veya diş hekimi önerisiyle, uygun dozlarda kullanılması yan etki riskini minimize edecektir.

Florürün Kullanımında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Florür kullanımında yaş faktörü önemli bir belirleyicidir. Özellikle iki yaşından küçük çocuklarda, tükürme refleksi tam gelişmediğinden, florürlü diş macunu pirinç tanesi büyüklüğünde kullanılmalı ve yutulmamasına dikkat edilmelidir.

Diş hekimleri tarafından uygulanan profesyonel florür tedavilerinden sonra bazı kurallara uymak gerekir. Jel uygulamasının ardından yarım saat boyunca bir şey yenmemeli, içilmemeli ve ağız çalkalanmamalıdır. Ayrıca bir sonraki güne kadar süt ve süt ürünleri tüketilmemelidir. Vernik uygulaması sonrasında ise iki saat boyunca herhangi bir şey yenmemeli ve aynı gün dişler fırçalanmamalıdır. Jel uygulaması özellikle tükürme yeteneğini kazanmış 6 yaş üstü çocuklarda tercih edilmektedir. Vernik uygulaması tükürme yeteneğini kazanamamış 6 yaş altı çocuklar için daha uygundur.

Bununla birlikte, diş sağlığında florürün yeri önemli olsa da, aşırı florür alımının risklerini göz ardı etmemek gerekir. Florür vücutta birikebilmekte ve aşırı alındığında toksik etkilere yol açabilmektedir. Ancak, diş macunlarındaki florür, tüp tüp yenmedikçe kanda toksik düzeye ulaşmayacaktır. Florür zehirlenmesi durumunda ateş, kusma, kas krampları ve karın ağrısı görülebilmektedir. Bu durumda çocuğa süt içirilmesi ve acilen hastaneye başvurulması tavsiye edilmektedir. Doğru florür kullanımı için aşağıdaki noktalara dikkat edilmelidir:

  • Çocuklar için yaşa uygun florür içeren diş macunu seçilmelidir.
  • 3 yaşa kadar pirinç tanesi kadar, 3-6 yaş arası bezelye tanesi kadar diş macunu kullanılmalıdır.
  • 1 yaşından sonra gece beslenmesi olmayan, annesinde aktif çürük bulunmayan çocuklar için florürsüz diş macunu tercih edilebilmektedir.
  • İçme suyunda yeterli miktarda florür bulunuyorsa ek takviyeler alınmamalıdır.
  • Florürlü ürünlerin kullanımı konusunda mutlaka bir diş hekimine danışılmalıdır.

Sonuç olarak, florür diş çürüğünü önlemek için etkili bir araç olsa da, kullanımı dikkatle yönetilmelidir. Bilinçli florür kullanımı, modern diş hekimliğinin ve ağız sağlığı korumasının vazgeçilmez bir parçası olmaya devam edecektir.